Dr. Bilgin: Kadınlarda saç dökülmesi genetikle sınırlı değil; stres, beslenme ve hormonal dengesizlikler de büyük rol oynuyor

Saç dökülmesi genellikle erkeklere özgü bir sorun gibi algılansa da kadınlarda da ciddi bir şekilde görülebiliyor. Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren saç dökülmesinin artması, pek çok kadının özgüvenini etkileyen önemli bir problem haline geliyor. Smile Hair Clinic kurucu ortağı Dr. Gökay Bilgin, kadınlarda saç dökülmesinin yalnızca genetik nedenlerle değil, modern yaşamın getirdiği stres, hormonal değişimler ve yetersiz beslenme gibi etkenlerle de bağlantılı olduğunu söyledi.

Dr. Bilgin, kadın tipi saç dökülmesinin erkeklere kıyasla daha yaygın olduğunu ancak daha sinsi ilerlediğini belirterek şunları söyledi:

“Kadınlarda saç dökülmesi genellikle alnın gerisinden başlamaz. Dökülme daha çok tepe ve yan bölgelerde yaygınlaşır. Bu durum geç fark edilir ve çoğu zaman medikal destek alınmadan ilerler.”

Dr. Gökay Bilgin, kadınlardaki saç dökülmesinin başlıca nedenlerini şu şekilde sıraladı:

  • “Genetik yatkınlık (ailede kadın tipi dökülme öyküsü)
  • “Hormonal değişiklikler (doğum sonrası, menopoz, PCOS gibi)
  • “Düşük proteinli diyetler ve yetersiz demir alımı
  • “Yoğun stres ve uykusuzluk
  • “Yanlış saç bakım alışkanlıkları (sıkı topuzlar, ısıya maruz bırakmak)

“Tiroid problemleri ve vitamin eksiklikleri”

Klinik kurucu ortaklarından Dr. Gökay Bilgin, “Kadın tipi saç dökülmesinde PRP, saç mezoterapisi ve destekleyici takviyeleri etkili bir şekilde sonuç veriyor. Doğru analiz ve kişiselleştirilmiş planlamayla saç dökülmesinin azaltılması mümkün. Saç dökülmesi kadınlar tarafından yalnızca doğal bir süreç olarak kabullenilmemeli. Kadınlarda saç dökülmesini sadece yaşa ya da genetiğe bağlı kaçınılmaz bir durum gibi görmek, çoğu zaman geç kalınmış müdahalelere neden oluyor. Oysa erken teşhis, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve uzman desteğiyle saç sağlığını korumak ve dökülmeyi yavaşlatmak mümkün. Her saç teli, bireyin özgüveni ve yaşam kalitesi açısından değerlidir” dedi. (DHA)

 
 

 
 
 
 
 
 

Related Posts

Akıllı saatlerle ilgili çarpıcı araştırma: Ölçümler beklenenden farklı

Hollanda öncülüğünde yürütülen araştırmada akıllı saatlerin stres düzeyini doğru tespit edemediği ortaya konuldu.

Hafızayı uçuşa geçiren baharat: Üstelik 1 gram tüketmek bile yeterli

Türk mutfağında yer alan ve yiyeceklerimizde sık sık kullandığımız baharatların bazıları sağlığımız için oldukça faydalı özellikleriyle bilinmekte. Çoğunlukla yemekleri renklendirmesi amacıyla kullandığımız zerdeçalın zeka üzerindeki etkilerini öğrenenler oldukça şaşırıyor.

Marketten aldığınız üründe E621 etiketi varsa hemen geri bırakın

Özellikle son yıllarda hazır paketli gıda tüketiminin artmasıyla birlikte, E621 koduyla sık sık karşılaşır olduk. Ürünlerin içerisinde yer alan bu katkı maddesi, lezzet artırıcı olarak kullanılsa da sağlık üzerinde birçok olumsuz etki yaratıyor. Peki, E621 nedir ve en sık hangi gıdalarda bulunur? İşte detaylar…

Zayıflama ilacı Ozempic’in yeni yan etkileri ortaya çıkıyor

Piyasada Ozempic ve Wegovy adlarıyla bilinen GLP-1 ilaçlarını kullananların sayısıyla birlikte bildirilen yan etkiler de artıyor. Zayıflamanın yanı sıra diyabete karşı da kullanılan ilaçlar ölüme yol açabiliyor.

Buz da besin zehirlenmesi olur mu ?

Buz da besin zehirlenmesi olur mu ?  Yaz aylarında soğuk içecek tüketiminin arttığını belirten uzmanlar, içeceklere konulan buzların besin zehirlenmesine neden olabileceğini söylüyor.

Uzmanı uyardı: Havuzdaki klor göz sağlığını tehdit edebilir

Uzmanı uyardı: Havuzdaki klor göz sağlığını tehdit edebilir